Fitoterapinin Şeker Hastalığına 5 Faydası

Bitkisel tedavi anlamına gelen Fitoterapi günümüzün yaygın bilimsel tedavi metotlarından biridir. Bitkisel tedavide, bitkilerin özleri, kökleri, yağları, yaprakları kullanılmaktadır. Hangi bitkinin ne şekilde ve hangi hastalar için kullanılması gerektiği geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında uzman doktorlar tarafından belirlenmekte ve hastanın takibi sağlanmaktadır.

Çağımızın hastalığı olan diyabet, ismini Yunanca “şekerli idrar” kelimesinden alır. İnsanlık tarihi kadar eski olan bitkisel tedavi yöntemi günümüzde modernize edilmiş bir şekilde şeker hastalığının tedavisinde tamamlayıcı tıp olarak yerini almaktadır.

Şeker hastalığında fitoterapinin etkileri nelerdir?

Koruyucu Etkiler

Özellikle Tip 2 şeker hastalığı genetik miras olarak büyüklerimizden bizlere kalabilir. Ailesinde şeker hastalığı olan kişilerin ilerleyen yaşlarda şeker hastası olma ihtimali oldukça yüksektir. Bu yüzden aile büyüklerinde bu hastalığa sahip kişilerin koruyucu önlemler almaları gerekir.

İşte bu noktada fitoterapi devreye girer. Beslenme tarzımıza ek olarak şekere karşı koyucu etkileri olan tıbbi bitkilerden faydalanarak şeker hastası olma ihtimalini çok daha ileriki yaşlara erteleyebilir hatta şeker hastası olmadan hayatımızı idame ettirebiliriz.

Diyabetten Korunma Yolları yazısından kapsamlı bilgi alabilirsiniz.

Diyabette Bitkisel Tedavi Hakkında Bilgi Alın!

Uzm. Dr. Ahmet Özen’e sağlık şikayetinizi hakkında merak ettiklerinizi online olarak sorabilirsiniz.

Yüksek Şekeri Dengelemede

Diyabete karşı etkili olarak bilinen 800 tane anti diyabetik tıbbi bitkinin var olduğunu biliyor muydunuz? Bu bitkilerin birçoğu uzun yıllardır bilinse de bazıları yeni araştırmalar ile etkilerini ortaya koymuştur.

Fitoterapi başta Gurmar bitkisi, Ginseg, Ginko Biloba, Zencefil gibi birçok bitki kandaki glikoz değerini düşürerek şekerin istenilen seviyelere açlıkta 70-100 mg/dl, toklukta 140 mg/dl arasında olmasını sağlamaktadır. Diyabetle Savaşta Yardımcı 5 Tıbbi Bitki yazısından detaylı bilgi alabilirsiniz.

β- Hücre Onarmada

Pankreastaki β- hücrelerin zarar görmesi sonucunda insülin salgılaması durur veya azalır. β- hücreler onarılmadığı takdirde bu süreç artarak devam eder. Bu durum otoimmün tip 1 hastalığının ortaya çıkış sebebidir.

Kırmızı Kantaron (Centaurium erythraea Rafn), Tarhun (Artemisia dracunculus L), Hibiscus (Hibiscus rosa sinensis Linn) gibi birçok bitkinin β- hücreleri onarma konusunda başarılı olduğu hayvan deneylerinde ve klinik araştırmalarda ortaya konmuştur.  

Damarların Sağlığını Korumada

Kandaki fazla glikozun en dikkat çeken özelliği damarlarda tıkanıklığa, tahribata ve sertleşmeye sebep olmasıdır. Kontrol altına alınamayan diyabette hastalar yıllar geçtikçe farklı organlarında diyabetin etkilerini gözlemlemeye başlar.

Damar yapısının sağlıklı bir şekilde korunamaması birçok organın doğru bir şekilde çalışamamasının hatta uzuv kayıpları, kalp krizi, görme bozukluğu, iktidarsızlık gibi sonuçların oluşmasına neden olur.

Diyabette fitoterapinin sağladığı faydalardan biri de damar sertliğinin, tıkanmasının önüne geçebiliyor olmasıdır.

Tıbbi Bitkilerin Kalp-Damar Sağlığına 5 Etkisi yazısında bu konuyu detaylı bir biçimde incelmiştik göz atabilirsiniz.

Diyabetin Yarattığı Hasarları Onarmada

Diyabet hastalarının yaşadığı problemlerden biri de yaralarının geç iyileşmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen fitoterapinin, bu yararın daha hızlı iyileşmesindeki etkisi yadsınamazdır.

Diyabetin komplikasyonlarından en sık rastlananı ellerde ayaklarda ortaya çıkan yaralardır. Yine bu yaraların yayılmasını önlemede ve iyileşmesini sağlamada tıbbi bitkilerden yani fitoterapiden faydalanmaktayız.

Son Olarak;

Bugün birçok bilimsel araştırma bizlere diyabet hastalığının birçok aşamasında tıbbi bitkilerin ne denli faydalı olduğu bilgisini sunuyor. Modern tıbbi tedavi yöntemlerinden olan fitoterapiyi de tedavinize ek olarak uygulamak kullanılan diyabetik ilaçların etkisini arttırdığı gibi umut vaat eden sonuçlar almanızı da sağlar. Fakat unutulmaması gerekilen ise fitoterapinin bu alanda eğitim almış doktorlar tarafından yapılması gerektiğidir. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp alanında uzman Dr. Ahmet Özen’e sorularınızı sorabilir bilgi talep edebilirsiniz.

    Kaynaklar;

    https://www.hindawi.com/journals/ecam/2021/2920530/

    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4637477/

    Yorum yap